Mevsimlik Tahminler Departman Müdürü’müz Erdem Erdoğan‘ın yazısı…
——–
Henüz yarısını tamamladığımız 2017 kışı; 1 Aralık 2016 – 15 Ocak 2017 tarihleri arasındaki görüntüsüyle, efsane 1992 kışı ile çok benzerlik göstermektedir.
1992:
1992 Kışı İlk Yarısına Ait 500 hPa Jeopotansiyel Yükseklik Anomalisi
2017:
2017 Kışı İlk Yarısına Ait 500 hPa Jeopotansiyel Yükseklik Anomalisi
Meteoroloji Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre, Türkiye geneli ortalaması temel alındığında son 45 yılın en soğuk kışı unvanını elinde tutan 1992 kışı, NOAA verilerine göre yaptığımız çalışmada ise 1911 kışından sonraki en soğuk kış olarak gözümüze çarpmaktadır.
Şu ana kadar birçok merkezde düşük sıcaklık rekorları, kar rekorları ve sellere yol açan, İstanbul’da Ocak ayı başında efsanevi kar yağışlarına sebep olan 2017 kışı ise, yer seviyesi sıcaklıkları analizine göre 1992 kışına kafa tutmakta, belki de şu an o kıştan bile daha soğuk geçmektedir.
Yukarıdaki verilere ilave olarak 1992 kışının, Filipinler’de 1991’de patlayan Pinatubo Yanardağı’nın püskürttüğü kül ve gazlar sayesinde küresel ölçekte gerçekleşen birkaç yıllık bir soğuma periyotuna denk geldiğini de ekleyelim. (Kaynak)
Yani küresel ısınmanın zirve yaptığı 2016 yılından sonra gelen 2017 kışının ilk yarısı, Türkiye’de sıradışı işlere imza atmıştır.
1992 Kışı İlk Yarısına Ait Yer Seviyesi Sıcaklık Anomalisi:
2017 Kışı İlk Yarısına Ait Yer Seviyesi Sıcaklık Anomalisi:
Acaba 2017 kışının ikinci yarısı da, ilk yarısında olduğu gibi sert geçer mi? Bu sorunun cevabını elbette hiç kimse söyleyemez, özellikle de küresel sıcaklıkların bu denli yüksek olduğu bir zamanda… Ancak yukarıda MGM’nin hazırladığı kış ayları ortalama sıcaklık sapmaları grafiğine göre, Türkiye’de normalden ciddi oranda soğuk geçen kışların (1972, 1976, 1992 ve 1993) hem ilk yarıları, hem de ikinci yarıları aynı şekilde çok sert geçmiş.
2017 kışının ilk yarısını çok benzettiğimiz 1992 kışının ikinci yarısına ait 500 hPa Jeopotansiyel Yükseklik Anomalisi’ne baktığımızda da, soğukların hız kesmeden devam ettiğini açıkça görebiliyoruz.
Belki de yıllarca anlatacağımız, ne kıştı be diyeceğimiz bir kışa şu an hep beraber tanıklık ediyoruz. Bakalım daha neler göreceğiz 
